barsak damarları

Barsak Damarlarının Hastalıkları

barsak damarları

Tıkanma tipine (daralma veya tamamen tıkanma), sıklığına (akut veya kronik) ve tıkanmış bağırsak damarlarının sayısına bağlı olarak, hastanın şikayetleri farklılık gösterebilir. Barsakları besleyen ve hepsi vücudun ana atardamarı olan aortadan kaynaklanan üç atardamar vardır. Bunlar mide, karaciğer ve barsakların üst bölümünü besleyen Çölyak atardamar, ince ve kalın barsakların sağ ve orta bölümünü besleyen superior (üst) mezenterik atardamar ve kalın barsakların sol bölümünü besleyen inferior 8alt) mezenterik alardamardır. Ayrıca diyaftam yada kasıktan, makattan gelen diğer atardamarlarda barsaklarının ilgili bölümlerinin beslemesine kısmen katkıda bulunurlar. Tüm bu atardmarlar arasında iyi gelişmiş bağlantılar vardır ve bu bağlantılar sayesinde her hangi birinin zama içindeki tıkanıklığı ciddi bir belirti vermeyebilir.

Klinik Belirtiler

Eğer damar tıkalıklığı aylar ya da yıllar boyunca yavaşça gelişirse, tıkanıklığın üstündeki ve altındaki bağlantılar zamanla açılır ve kollateral adını verdiğimiz yan yollar yada tali yollar gelişir. Bu durumda, akım belirli bir düzeyde tıkanıklığın çevresinden devam edebildiği için hastanın herhangi bir şikayeti olmayabilir. Ancak bir belirtinin ortaya çıkabilmesi için en az iki damarın tıkanmış olması gerekir.

Hasta yemek yerse, mide ve bağırsakların kan intiyacı artar, ve üst karın bölgesinde, kramplar, ağrı, gaz ve bazen ishal oluşabilir. Bu şikayetler her yemekten sonra ortaya çıktığından, bir süre sonra hasta yemek yemekten korkmaya başlar ve kilo kaybeder. Aylar içinde hastalar 10-20 kg kaybederler. Yemek yemek istemezler. Bu tablo aylarca devam eder. Bu kronik mezenterik iskemi olarak isimlendirilir. Bu durum yukarıda anlatılan şikayetler dışında hastaya bir şikayete nedne olmaz, taki barsaklar bir gün akut mezenterik iskemi adı verilen kangren haline gelinceye kadar.

Akut mezenterik iskemi, bağırsak atardamarlarının aterosklerotik plakların, aniden pıhtı oluşarak (tromboz) tıkanması veya genellikle kalpten kaynaklanan bir pıhtının gelip tıkaması sonucunda oluşan acil bir damar tıkanıklığı tablosudur. Akut iskemide, vücudun diğer damarlarla bağlarını genişletmek ve teminatlar oluşturmak için zamanı yoktur. Ani şiddetli karın ağrısı, kusma ve kanlı ishal. Bu gibi hastalarda nekroz (doku ölümü) esas olarak ince bağırsakta meydana gelir, çünkü kansızlığa en duyarlı olanıdır. Acil tedavi gerektiren bu hastalıkta, tedaviye rağmen vakaların yaklaşık yarısı kaybedilebilir.

Teşhis,

Tipik şikayetler ve bazı laboratuvar sonuçları tanıyı doğrular, ancak doğru tanı için radyolojik görüntüleme gerekir. Genellikle renkli doppler ultrason ilk önce yapılır. Renkli doppler'de, çölyakın ve bağırsakları besleyen üstün mezenterik damarların ilk kısımları iyi araştırılabilir, ancak uç dalları görüntülenemez. BT anjiyografi tanıda en yararlı yöntemdir. BT anjiyografide, her üç arter ve bağırsakları besleyen dalların hepsi, ilacın elden alınmasından sonra ince bölümler kullanılarak iyi görüntülenebilir. Bağırsak damarlarının tıkanması veya bağırsak iskemisine neden olabilecek aortun diseksiyonu gibi diğer sorunlar bu bölümlerde kolayca tespit edilebilir. Klasik anjiyografi artık tanı için kullanılmamaktadır. Bununla birlikte, hastanın BT anjiyografisinde bir patolojisi varsa, hem tanı hem de intravenöz tedavi için bir seansta anjiyografi yapılabilir.

Tedavi

Bağırsak tıkanması ciddi şikayetlere neden olmazsa, tedavi gerekli değildir. Hastada kronik mezenter iskemisi bulguları varsa, ilk tedavi seçeneği anjio ile yapılan bir damar açma işlemi olan anjiyoplasti olmalıdır. Anjiyoplasti yapılamayan durumlarda cerrahi endarterektomi veya baypas işlemi yapılabilir. Akut mezenter iskemisi hızlı ve agresif bir tedavi gerektirir. Nekroz henüz bağırsakta gelişmediyse, tıkanmış damar içine bir kateterle girmek için anjiyografi kullanılabilir ve tromboliz yapılabilir veya stentleme yoluyla damar açılabilir.Bu yöntemler başarılı olmazsa, pıhtı cerrahi yöntemlerle çıkarılabilir. Bağırsak canlılığını yitirmişse, yani nekroz meydana gelmişse, bu tedavilere ek olarak ölü bağırsak dokusunun cerrahi olarak çıkarılması gerekir.