Damar Sözlüğü

A

ABI: Ayak Bileği Kol Basınç indeksi (Ankle Brachial Index): Damar hastalığı olup olmadığı araştıran test. Doppler cihazı Kolda ve ayak bileğinde ile ölçülen kan basıçlarının bir birine oranı. ABI normalde 0.9 dan büyüktür.

Abdominal: Karın bölgesi

Aksillar: Koltuk altı bölgesi ya da bu bölgedeki damarlar

Amputasyon: Bacak ya da kolun bir bölümünün kesilmesi

Anevrizma: Bir damarın genişlemesi, balonlaşması

Anjioplasti (balon): Daralmış damarların içinde bir balon şişirilerek genişletilmesi işlemi.

Anteriyor: Ön taraf

Aorta: Kalpten başlayıp bütün vücuda oksijenli (temiz) kanı taşıyan en büyük atar damar.
Abdominal aorta: Diyaframın altında karında yer alan ve iç organlarla bacaklara giden atardmarların ayrıldığı aorta bölümü

Arteriyogram: Atar damarın içerisine yerleştirilen bir kateterden verilen özel bir boya ile röntgen cihazında damarların içinin görüntülenerek filminin çekilmesi.

Arter: Atar damar. Kalpten gelip dokulara oksijenli kanı taşıyan damarlar.

Arterioskleroz: Damar sertliği. Yaşlılığın bir sonucu olarak atardamar duvarının giderek kalınlaşması, sertleşmesi ve daralmasıdır.

B

Brakial: Kolla ilgili ya da koldaki damarlar

Bazal: Temel, temeldeki

D

Derin ven trombozu: Derin toplardamarlar içinde pıhtı oluşması

Diyabetes mellitus: Şeker hastalığı

Diyafram: Göğüs ve karın boşluğunu ayıran ve yassı adele dokusundan oluşan yapı

Diseksiyon: Dokunun ayrılması yada ayrıştırılması

Doppler: Ultrasonik ses dalgaları yardımı ile kanın damarlardaki akış hızını ölçerek damar hastalıklarının tanısında kullanılan yöntem

Dorsal: Arka yada sırt yüzeyi

Dupleks: Hem ultrason hemde Dopplerden oluşup, damar hastalıklarının tanısında kullanılan yöntem

E

Emboli: Bir organ ya da damarda oluşup damarların içinde yüzerek organ damarlarını tıkayan pıhtı.

Endarterektomi: Damar içerisindeki aterosklerotik plağın ameliyatta sıyrılarak çıkarılması,

Endovasküler: Damar içinden yapılan işlem ya da girişimler

F

Femoral arter: Kasıktan dize kadar uzanan bacağın en büyük atardamarı

Fistül: İki organ arasında anormal bağlantı ya da geçiş

Flebit: Toplardamarlarda pıhtı olması

G

Greft: Kanı yeni bir yoldan iletmeye yarayan suni ya da doğal damar parçası.

H

Hematom: Doku içinde kan toplanması ya da birikmesi

Hemoraji: Kanama

Hemostaz: Kanamanın durudurulması

Hipertansiyon: Atar damar basıncının devamlı olarak yüksek düzeylerde olması

Homosistein: Kandaki bir aminoasit. Miktarının artması periferik arter hastalığı riskinin artması ile beraberdir.

İ

İliak: Kalça bölgesi yada karın içinde kalçaya yakın seyreden damarlar

İnguinal: Kasık bölgesi

İnsülin : Pankreas tarafından üretilip kan glukoz (şeker) düzeyini kontrol etmeyi sağlayan hormon

İntroducer sheath: Anjio ve girişimler sırasında ilk olarak damara yerleştirilip, içinden bütün diğer malzemelerin ilerletildiği geniş kateter

İskemi: Bir organ ya da dokunun yeterli kan akımını alamamasıdır. Devam ettiği taktirde kangren ile sonuçlanır.

İstirahat ağrısı: Özellikle geceleri belirginleşen ve yetersiz kan akımı sonucu ortaya çıkan bacak ve ayak ağrısı

K

Kangren: Yetersiz kan akımı sonucunda dokunun ölümü. Genellikle siyah renkte ve kötü kokuludur.

Karotis: Şah damarı, Beyne giden atardamar

Kateter: Vücut boşluklarına ya da damar içine ilerletilebilen ince kıvrılabilen boru.

Kladikasyo intermittant: Bacağın yürüme sırasında artan kan ihtiyacının damar tıkanıklıkları nedeni ile karşılanamaması sonucunda ortaya çıkan ve yürümekler gelen ve durunca birkaç dakika içinde geçen baldır, bacak veya kalça ağrısı.

Klavuz tel: (guide wire) Anjio ve girişimler sırasında damarların içinden ilerletilip, üzerinden her türlü kateter, balon ve stentin ilerletildiği özel bir tel.

Komplikasyon: Uygulanan bir tedaviye bağlı olarak gelişen yan etkilerin genel adı.

Kranium: Kafatası

L

Longitudinal: Boylamasına

M

Mediyal: İç taraf

Mezanter: Barsakları vücuda bağlayan içinde damarlar ve sinirlerin olduğu yumuşak doku

N

Nabız: Her kalp atımında atardamarlar içine iletilen ve belirli bölgelerde hissedilebilen basınç dalgası

P

Patoloji: Hastalıkların yapısal yada işlevsel belirtileri, sonuçları


Periferik Damar Hastalığı:Dolaşım sisteminde kalp ve akciğerler dışındaki atardamar hastalıklarının genel adıdır. 


Plak: Kolesterol ve yağlı maddeleri oluşmuş ve damarın iç yüzünde damarı daraltan birikinti.


Plantar: Ayak tabanı


Popliteal: Diz arkasındaki bölge ya da bu bölgedeki damarlar,


Posteriyor: Arka taraf

Pulse: Nabız: Her kalp atımında atardamarlar içine iletilen basınç dalgası

R

Reflü: Akımın ters yönde olması

S

Safen ven: Bacak iç tarafında derinin altında yer alan ve bypassta kullanılan toplar damar.

Stent: Damar içine yerleştirildiğinde damarın kapanmasını engelleyen boru şeklinde metalik örgü

Süperfisyal: Yüzeyel

T

Tibial: Kaval kemiği civarında olan atar ve toplar damarlar

Toraks: Göğüs kafesi ile sınırlanan boşluk ve alan

Tromboz: Pıhtı oluşması

Trombüs: Pıhtı

V

Vasküler: Damarlarla ilgili olan

Ven: Toplardamar. Dokulardan toplanan oksijeni azalmış (kirli) kanı kalbe ulaştıran damarların genel adı.


Venöz yetmezlik: Toplardamarların işlevlerini yerine getirememesi sonucu varislerden bacakta yaralar açılmasına kadar çok çeşitli sorunlara neden olan bir hastalık

Vertebral: Omurga ile ilgili, beyinciğe giden atar damarlar