İç varis neden olur?

Bacaklarımızdaki kirli kanı kalbe taşıyan ana ve derinde bulunan toplardamarlara derin ven (toplardamar) denir. Bu derin damarlara kasık ve diz arkasından deri ve deri altının kanını taşıyan toplardamarlar yüzeyel toplardamarlar bağlanır. Bu iki toplardamar sistemi arasında yüzeyden derine kanı belirli bölgelerde ileten perforan toplardamarlar yer alır. Normalde anatomi böyle olup, bu anatomi toplardamarların işlevini belirler. Tüm bu damarlarda akım aşağıdan yukarıya doğrudur. Bu damarlarda kanın aşağıdan yukarıya gidip geri aşağı dökülmemesini sağlayan mekanizma ise tek yöne açılan kapaklardır. Bu kapaklar bozulduğunda yani giden kan yukarıdan aşağıya dökülüp, bacaklarda birikmeye başladığında bu damarlara bağlanan yan damarlar tersten şişer ve dışarıdan görülebilecek şekilde deri altında “varis” olarak ifade edilen toplardamar genişlemeleri ortaya çıkar. Derin toplardamarların rahatsızlıkları sonucu ortaya çıkabilen bu durum tıpta derin toplardamar yetmezliği yada derin venöz yetmezlik olarak ifade edilir. Ancak ülkemizde bu durum her nasılsa “iç varis” olarak halk arasında yada toplumla doktor arasındaki iletişimde yer almıştır. Tıbbi kaynaklarda iç varis diye bir ifade yoktur ve iç yada dış varis terimleri gerçekte sorunun tam olarak tarif edilmesini zorlaştırmaktadır. Başa dönüp iç varis nasıl oluşmaktadır yada daha doğru bir ifade ile derin toplardamarların yetmezliği nasıl oluşur diye sorarsak cevap toplardamarların pıhtı oluşumu sonrası tahrip olmasıdır. Çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen toplardamar tıkanıklığı yada pıhtısı yada doğru ifade ile derin ven trombozu (DVT) iyileşme sürecinde toplardamarların iç yapısının ve özellikle kapakların bozulmasına yol açar. DVT olduktan aylar ya da yıllar sonra toplardamarlar açılsa bile, damar tam anlamı ile açılmamıştır, halen darlık ve tıkanıklıklar azalsa bile devam etmektedir ve damar içindeki kapaklar bozulduğu için akım yukarı ve sonra aşağı doğrudur. Bu aşağılarda kanın göllenmesine ve sonra bacakta varisler, şişlik, ağırlık hissi, dolgunluk, yürümekle gelen ağrı, bilek çevresinde renk değişiklikleri, koyulaşmalar, deride kalınlaşmalar ve açılıp uzun süre kapanmayan yaralar ( venöz ülser ) oluşumuna neden olur. Bu olay venöz yetmezlik olup, pıhtı yani tromboz sonrası geliştiği için post-trombotik sendrom olarak (pıhtıdan sonra oluşan hastalık) bilinir. Nadiren derin damarlarda kapaklar kendiliğinden yada doğuştan bozulduğu içinde ortaya çıkabilir. Ülkemizde derin toplardamarlarla ilgili bu sorunlar topluma iç varis olarak anlatılmaktadır.