Kılcal Damar Tedavisi
Kılcal damar tıkanıklıkları nadir görülen hastalıklar arasında olup erken evrede önemli değişiklikler açığa çıkarmaması nedeni ile doktora başvurmakta ve nitelikli bir şekilde tedavi uygulanmasında çoğunlukla geç kalınmaktadır. Bunun yanı sıra kılcal damar tıkanıklıkları günümüzde oldukça konforlu ve güvenilir yöntemler ile tedavi edilebilmektedir.
Hastalıkların tanı ve tedavi süreçleri ile birlikte uygulanan yöntemler her dönemde teknik imkanlar bağlamında değişkenlik göstermektedir. Bu noktada damar cerrahisi alanında da günümüzde pek çok yeni tedavi yöntemleri uygulanmaya başlanmıştır.
Kılcal damar tıkanıklıklarının tedavisinde günümüzde; anjiyo, ilaçlı balonlar, aterektomi (damar içi traşlaması), lazerle tedavi ve stent uygulamalarına başvurulmaktadır. Bunun yanı sıra kılcal damar tıkanıklığının yaşandığı yere bağımlı olarak bypass uygulamasına da ihtiyaç duyulabilmektedir.
Doktora başvuran hastalarda elbette ki nitelikli bir tedavi uygulanması amacı ile ayrıntılı bir muayene ve tetkik süreci yürütülmektedir. Uygulanacak tedavi öncesinde yapılması gereken test ve tetkikler aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
- Kan testleri; gerek hastanın genel sağlık durumunun değerlendirilmesi amacı ile genellikle aç durumdayken uygulanan kan testleri yapılmaktadır.
- Bilgisayarlı tomografi; bu uygulama ile hangi tedavi yönteminin uygulanması gerektiğine de karar verilmektedir.
- MR; Özellikle boyun ve beyinde bulunan tıkanıklıkların teşhisi için başvurulmaktadır.
Tanı sürecinde aynı zamanda renkli Doppler ultrasonografi, ayak bileği kol testi ve efor testi işlemlerine de ihtiyaç duyulmaktadır.
Kılcal damar tıkanıklığı problemi yaşayan her hasta kendi içerisinde değerlendirilmelidir. Özellikle bu problemi yaşayan hastalarda mutlaka böbreki şeker ya da Buerger hastalıkları aranmalıdır. Öyle ki kılcal damar tıkanıklığı problemi çok daha ciddi hastalıkların habercisi ve belirtisi niteliğinde de olabilmektedir. Kılcal damar tıkanıklığı problemi yaşayan hastalar bu problemin yanı sıra birtakım ciddi hastalıklar için de risk faktörü taşımaktadır.
Söz konusu hastalıklar şu şekilde sıralanabilmektedir;
Kılcal damar tedavisinde; tıkanıklığın bulunduğu bölge ve problemin şiddetine bağlı olarak uygun tedavi yöntemi seçilmektedir. Günümüzde kılcal damat tedavisinde uygulanan yöntemler aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
Büyük damar tıkanıklıklarında etkin bir tedavi yöntemi olan ilaçlı balon tedavisi, günümüzde kılcal damar tıkanıklıklarının açılmasında da etkilidir. Tıkanmış olan damar içerisine (damar çapına uygun şekilde geliştirilen) yerleştirilen balonun şişirilmesi ve bu balonun damar duvarına direk etki ederek tıkanıkların giderilmesi sağlanmaktadır. İlaçlı balonların, önceki yıllarda kullanılan klasik balonlara oranla çok daha büyük etki sağlamaktadır. Bunun yanı sıra ilaçlı balon tedavisi genellikle bacaklarda bulunan kılcal damar tıkanıklıarının tedavisinde uygulanmaktadır.
Damar tıkanıklıklarının tedavisinde uzun süredir en sık kullanılan yöntem olan anjiyo; kılcal damar tıkanıklılarının tedavisinde de sıklıkla kullanılmaktadır. Öncesinde birtakım hazırlıkların yapılması gereken anjiyo işlemi; tıkalı olan damar içerisine gönderilen tüpler sayesinde uygulanmaktadır. Anjiyo ile kılcal damar tıkanıklıklarının tedavisi yaklaşık 20 dakika sürmektedir.
Son yıllarda çok fazla başvurulmayan bir yöntem olan aterektomi işlemi; lokal anestezi uygulaması altında tıkanmış kılcal damarın bulunduğu bölgede kesi açılması ve özel bir tel ile damara ulaşılarak damarın traşlanması işlemi gerçekleştirilmektedir. Bu yöntem genellikle yumuşak plak oluşumlarının önüne geçilmesinde etkendir.
Kılcal damar tedavisi sonrasında hastanın gerek iyileşme sürecinde gerekse de tüm yaşamı boyunca dikkat etmesi gereken birtakım noktalar bulunmaktadır. Bunlar aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
Kılcal damar tıkanıklıklarının mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Beslenme düzeni ve yaşam tarzında yapılacak değişiklikler ancak yeni tıkanıklıkların açığa çıkmasını önlemektedir.