May-Thurner Sendromu (İliak Toplardamarın Sıkışması)

May-Thurner Sendromu (İliak Toplardamarın Sıkışması)

May-Thurner Sendromu (İliak Toplardamarın Sıkışması)

May-Thurner sendromu nedir?

Karında orta hatta damarların çaprazlaştığı gölgede yer alan sağ bacağa giden atardamarın son bacaktan gelen toplardamarı sıkıştırması sonucunda toplardamar kan akımının engellemesi ile toplardamar yetmezliği ve toplardamarda pıhtı riskleri bulunduran yapısal bir sorundur. Toplumda ne kadar yaygın olduğu tam olarak bilinmemekle beraber, insanların %22-30 unda bulunduğuna inanılmaktadır.

Ne zaman May-Thurner sendromundan şüphe edilir?

Genelde insanlar May-Thurner sendromu olduklarını bilmezler ve sorun çoğu kez sol bacak toplardamarlarında pıhtı (DVT) olduğu zaman belirlenir. Toplumda sol bacakta pıhtı gelişme riski bu nedenle sağdan daha fazladır. Sol bacakta pıhtı geçiren hastaların -40 ında May-Thurner sendromu saptanmıştır. Toplardamarlarda pıhtı olması erken dönemde akciğer pıhtı atma riski, geç dönemde ise toplardamar tıkanıklığı nedeni ile bacakta şişme, ağrı, renk değişikliği ve yaralarla karakterize toplardamar (venöz) yetmezliği riski bulundurur. Bu aşamaya gelmeden sol bacakta şişlik, ağrı, hassasiyet, kızarıklık, sıcaklık hissi ve toplardamarlarda genişleme var ise bu sendromdan şüphe edilmelidir.

May-Thurner sendromunun belirtileri nelerdir?

May-Thurner sendromu olan bireylerde sol bacakta şişme, kalınlaşma ve kalçaya vurabilen ağrı en yaygın şikayetlerdir. Daha çok 20-40 yaşları arasındaki bayanlarda görülmektedir. Çok yavaş ve ilerleyici bir hastalıktır. Hastaların bir bölümü özellikle sol bacakta varis yada toplardamar yetmezliği belirtileri yani sol bacakta şişme, varisler, bilekte kahverengimsi renk değişiklikleri ve hatta bilekte yara ile gelebilirler. Belirtilerin hiçbiri bu hastalık için çok tipik olmadığından, hastalar yıllarca varis nedeni ile tedavi edilir yada çare bulunamayan sol bacak şişliği ve karın ağrısı çekerler.

May-Thurner sendromu nasıl teşhis edilir?

May-Thurner sendromunun belirlenmesi kolay olmakla beraber çoğu kez akla gelmediği için çok zor teşhis edilir. İlk aşamada karın ultrasonu bir fikir vermekle beraber güvenilir bir tanı yöntemi değildir. Bilgisayarlı tomografi daha güvenilir bir yöntemdir. Bilgisayarlı tomografi May-Thurner sendromundan şüphe edildiğinde ilk olarak istenmesi gereken incelemedir. Ancak en iyi tanı yöntemi toplardamar anjiografisi olan venografi ve beraberinde damar içinin üç boyutlu görüntüsünü verebilen damar içi ultrasonografi (IVUS) dir.

 

May-Thurner sendromu için tedavi seçenekleri nelerdir?

May-Thurner sendromunda tedavinin amacı hastanın şikayetlerini azaltmak, gelişebilecek sorunları engellemektir. Bu çerçevede hastalığın evresine göre tedavi planlanır. Çoğu hastada hiçbir belirti olmayabilir. Bu hastalara tedavi yapılıp yapılmaması tartışmalıdır. Ancak şikayeti olan ya da toplardamarlarda pıhtı (DVT) geçiren hastalarda tedavi gereklidir. Eskiden kullanılan ameliyat artık terk edilmiştir.

Kanı inceltici ilaç kullanımı:

Damarlarda pıhtının oluşumunu engellemek için kanı incelten heparin ve Coumadin türevi ilaçlar gerekli olabilir. Bu özellikle pıhtı geçirmiş olan hastalar ve damarın daralıp pıhtı gelişme riski çok yüksek olan hastalarda uygulanan bir tedavidir.

Pıhtının eritilmesi:

Eğer toplardamar atardamar tarafından çok fazla sıkıştırılmış ise toplardamarda ve bacakta pıhtı gelişebilir. Böyle durumda klasik olarak kanı inceltici tedavi uygulanmaktadır. Ancak bu tedaviye rağmen pıhtı damarı tıkamaya yıllarca devam edebilir. Böyle durumda rahat akamayıp bacakta göllenen kan bacakta şişme, ağrı, renk değişikliği ve yaralarla karakterize toplardamar (venöz) yetmezliğine yol açacaktır. Bu nedenle pıhtının oluşur oluşmaz ortadan kaldırılması gereklidir. Pıhtının ortadan kaldırılmasında damar içerisine özel bir kateter yerleştirilerek doğrudan pıhtıya pıhtı eritici ilaç verilebilir. Bu yöntemle pıhtının eritilmesi günler alacağı için hem ilaçla hemde mekanik olarak pıhtı eritici yeni tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Stentleme

Pıhtı eritildikten sonra yada pıhtı oluşmadan hastalık belirlenmiş ise sıkışmış olan toplardamarı genişletmek için balon ve stent uygulanmalıdır. Bu girişim bir ameliyat değildir. Lokal anestezi altında kasıktan ilerletilen bir kateter ile dar olan damar bölümü geçilip, önce balon ile darlık genişletilir. Daha sonra genişlemenin kalıcı olabilmesi için bir stent yerleştirilir. Gerekirse bir kez daha balon yapılır ve kateterler çıkartılır. Stent kalıcı olarak yerinde kalır ve ameliyat hariç çıkartılamaz. May-Thurner sendromunda en etkin ve güncel tedavi stent yerleştirilmesidir. Ancak bu şekilde daralmış ve sıkıştırılmış toplardamar açık tutulabilir.

Tedavi sonrası ne olur?

Hastaların şikayetlerinde çok büyük oranda rahatlama olur. Stent sonrası erken dönemde hastaların bir süre kanı inceltici ilaç kullanmaları gerekir.

Stentlemenin riskleri nelerdir?

May-Thurner sendromunda stentleme sonuçları çok iyidir. Stentin 5 yıl boyunca açık kalma şansı %74-80 dir. Damarın tam tıkanmış olduğu hastalarda açık kalma şansı düşer. Bu nedenle stentlemenin en büyük yan etkisi stentin tıkanmasıdır. Bu oran yukarda ifade edildiği gibi 5 yıl için %20-26 dır. Ancak bu rakam bile stent yerleştirilen her hangi bir damardan daha iyidir. Daha az sıklıkla görülen diğer riskler ise stentin kırılması, hareket etmesi, stent yerleştirilen damar çevresinde kanama ve stentte daralma olmasıdır. Stentte daralma belirlendiğinde tekrar girişim gerekebilir.