Skleroterapi ile ilgili Sıkça Sorulan Sorular

Skleroterapi reaksiyon sonucu damarın tıkanmasına neden olan bir kimyasal maddenin toplardamarın içerisine verilmesidir.

Skleroterapi büyük varisler içinde kullanılabilir ancak başarı şansı azalır ve yan etki riski artar. En iyi sonuç deriye yakın küçük varislerde ve kılcal damar varislerinde elde edilir. Büyük varisler için çok fazla miktarda ilaç gerekir. Eğer işlem sonrası yeterince baskı uygulanmaz ise varis içinde pıhtı oluşur ve bu istenmeyen bir durumdur.

Evet. Kılcal damar varisleri için skleroterapi daha iyi bir tedavi seçeneğidir.

Hayır. Kılcal damar varislerinin bilinen bir işlevi yoktur ve ortadan kaldırılmaları da bir sorun oluşturmaz. Tedavileri için tek gerekçe kozmetik ihtiyaçtır.

Gebe ya da emziren bayanlar dışında hemen herkese skleroterapi yapılabilir. Ancak deride enfeksiyon, ateş, kontrolsüz şeker hastalığı, pıhtılaşmayı engelleyici tedavi kullananlarda ve derin ven trombozu geçirmiş kişilerde genelde skleroterapi yapılmamaktadır.

Genelde her mevsim yapılabilir. Ancak skleroterapi sonrasında birkaç hafta için deri altına olan geçici kanamalar ve morluklar nedeni ile bacaklar daha kötü görünür. Ayrıca işlem sonrası birkaç hafta için önce bandaj ve sonrasında varis çorabı giymek gerekecektir. Bu nedenlerle hastaların çoğu skleroterapiyi yaz ayları dışında tercih etmektedirler.

Aslında istediğiniz zaman yaptırabilirsiniz. Ancak skleroterapi sonrası morlukların kaybolması ve arta kalan yada gözden kaçan damarlara tekrar enjeksiyon yapılması gibi nedenlerle planladığınız tatil tarihinden en az 2-3 ay önce skleroterapiye başlanmalıdır.

Genelde kullanılan madde yoğun tuzlu su, sodium tetradecyl sulphate yada polidokanoldur. Bunların hepsi skleroze edici ajanlardır. Damar içine verilen madde damar iç yüzeyini tahriş eder ve sonunda damarı tıkayacak bir reaksiyon başlatır. Bu reaksiyon sonucunda haftalar içinde damar kaybolur.

Alerji nadir olmakla beraber gelişebilir. Alerji deride döküntü şeklinde olabileceği gibi nadiren solunum ve kalp yetmezliği şeklinde de gelişebilir.

Genelde bu kişiden kişiye fark etmekle beraber ortalama 2-4 seans gerekir. Çok fazla varisi olan kişilerde daha çok tedavi gerekir. Az sayıda varis var ise 1-2 seans yeterlidir.