Toplardamar Tıkanıklığının, pıhtı oluştuğu zaman eğer tedavi edilmemiş ise yıllar sonra ortaya çıkabilen veya aylar sonra ortaya çıkabilen ciddi problemler ortaya çıkarır. Bu tablo toplar damar yetmezliği olarak bilinir hastanın bacağında şişlik, ağrı, ayak bileğinde renk değişiklikleri, bacakta varisler ve bazen ayak bileğinde varis yarası adını verdiğimiz venoz ülserle karakterize edilir. Bu tablo hastaları sakat bırakıcıdır. Bu çerçevede bacaklarında yara olan bacaklarında geçirmiş olduğu pıhtıya bağlı olarak dâhimi şişlik olan hastalarda toplar damar tıkanıkların tedavisi gerekir. Önceleri bu toplar damar tıkanıklığı tedavi edilemez bir hastalık olarak kabul ediliyordu.
Ancak günümüzde toplar damar tıkanıklığı büyük oranda başarıyla tedavi edilebilen hastalık haline gelmiştir. Bu çerçevede yaptığımız şey hastanın bacaklarını özellikle kasıktan ayak bileğine kadar olan damarları domplerle değerlendirmek karındaki damarları ise tomografi ya da MR ile değerlendirmektir. Bu çerçevede hastanın ayak bileğiyle kalp arasındaki bütün toplar damar tıkanıklığı değerlendirilir. Ve var olan tıkanıklığın tedavi yoluna gidilir. Önceleri atar damarlar için geliştirildiği düşünülen ama sadece o hastalığı tedavi eden toplar damar tıkanıklığını tedavi eden stent’ler bugün başarılı sonuçlar sağlamaktadır.
Çoğu kez lokal anestezi altında hastanın kasığından yapılan anjiyografik işlemler toplar damar tıkanıklığı nedeni tam olarak belirlenir yeri belirlenir ve daha sonra da özellikle yeni geliştirilmiş olan stentler’le bu tıkalı damarın içerisine çok sayıda veya birkaç stent yerleştirerek damar tıkanıklığı tedavi edilebilir hale gelir.
Bacak damar tıkanıklığı çok ciddi sonuçları olabilen önemli bir hastalıktır. Bacak damarlarında tıkanıklık oluştuğunda genellikle ilk etap da belirti vermeyebilir. Ancak belirtiler zaman içinde ortaya çıkabilir ancak bazı hastalarda damar tıkanıklığı oluştuğunda hastanın bacağının kaybına kadar giden ciddi sorunlar karşımıza çıkabilir. Bu çerçevede bazı hastalar yürürken ağrı tanımlarlar. Genellikle belirli bir mesafe yürüdüğünde bacağına, baldırına gelen ağrı şeklindedir. Kramp tarzı bir ağrıdır. Hasta durduğun da birkaç dakika içinde bu ağrı geçer. Yürüdükten belirli bir mesafe sonra tekrar bu ağrı başlar. Kredi kladikasyo adını verdiğimiz bu ağrı bacaklardaki damar tıkanıklıklarının önemli belirtilerinden birisidir. Bir diğer belirti ise ayakta yara olması ya da istirahat da iken hastanın ağrı hissetmesidir.
Genellikle geceleri başlayan hastanın geceleri yataktan kalkarak ancak öyle rahatlayabildiği ağrı şeklinde başlar bir süre sonra bu ağrı daim hale gelebilir. Ve ayakta yara, basit bir sıyrıkla, basit bir yaralanma sonucu oluşur. Ve bu yara bir süre sonra iyileşmez hale gelebilir. Bu çerçevede ayakta yara olan veya istirahat ağrısı olan hastalarda damar tıkanıklıklarının sonuçları çok önemlidir. Bu hastanın bacağının kaybına kadar giden ciddi problemler oluşturabilir. Bununla beraber yürüme ağrısı ya da kladikasyo nispeten daha iyi huylu seyreder. Özet olarak hastanın yürüme ağrısı olması bacağında yara veya kangrenler olması veya istirahat ağrısı olması hastanın damar tıkanıklıkların tedavisini gerekli kılabilir.
Özellikle bacaklardaki damarın tıkanıklıklarında en klasik tedavi yöntemi damar ameliyatıdır. Bu bir baypas ameliyatıdır. Bu durumda yapılması gereken şey hastanın tıkalı olan bölümünün üstü ila altı arasında bir yapay damar veya hastanın kendi damarı kullanılarak kanın akmasını sağlayacak bir yol oluşturulmasıdır. Ancak bu ameliyatın kesin gerektirmesi, ameliyatın belirli oranda anestezi gerektirdiğinde birtakım zorlukları vardır. Günümüzde hala başarılı uygulanan en sık uygulanan tedavi şekli ile olmakla beraber daha yeni tedavi şekilleri de gündeme gelmiştir. Bu arada en önemlileri anjiyo grafi işlemi esnasında tıkalı olan damarın tedaviye geçilip daha sonra tıkalı olan bölüme ya da daralma olan bölüme balon yapılmasıdır. Özellik le son yıllarda ilaç kaplı balonlar buyum umut vadetmektedir. İlaç kaplı balonlar tıkalı bölüme balon anjiyo plasti yapılıp damarlar açıldığında çok daha uzun süre açık kalabilmekte ve cerrahiye benzer oranda yani baypas ameliyatına benzer oranda başarılı oranlar sağlayabilmektedir.
Eğer tıkalı damar çok daha uzun bir bölüm içeriyor ise bu durumda aynı baypas ameliyatına bezer bir şekilde ancak bu sefer anjiyo grafik yolla yani damarın içerisine yapay damarın stant ile kaplanmış bir yapay damarın yerleştirilmesi söz konusudur. Bu sayede günümüzde artık baypas ameliyatları yerlerini büyük oranda balon veya içeriden stant yerleştirilmesi işlemine bırakmıştır. Bu yönteme hatta kapalı baypas ameliyatı denmektedir. Sistem veya bu tedavi hastalar için son derece uygundur.
Sadece kasıktan bir kateter hastaya yerleştirilmektedir ve bu katater üzerinden hastaya yapay damar, damarın içerisine yerleştirilmekte ve bu sayede hastaya hiçbir kesik ve dikiş yapılmadan tıkalı olan damar açılmakta ve uzun sürede bu damar açık kalabilmekte. Bu sayede hastalara ameliyat yapılmadan hastalar ciddi bir sıkıntı çekmeden tıkalı olan damarın tedavisini yapmak mümkündür. Bu konuda daha detaylı bilgiye www.cuneytkoksoy.com adresinden ulaşabilirsiniz.
En sık toplar damarlar içerisinde pıhtı oluşması sonucunda ortaya çıkan bir sorundur. Oluşan durum ilk etapta acil bir sorundur. Bacakta ani olarak ortaya çıkan şişme, ağrı, morarma ile karakterize edilir. Bazen bu damardan pıhtı akciğere artıp ölümcül sonuçlarda yaratabilir. Böyle bir hasta çeşidi tedavi yöntemi ile tedavi edildikten sonra yıllar içerisinde bu hastanın bacaklarında giderek artan oranlarda şişme, varislerin görülmesi, morarma, renk değiştirme ve Venoz ülserler. Yani yaralar oluşabilir. Böyle durumlarda yapılması gereken şey her şeyden önce ilk etapta hastanın daha iyi pıhtı oluştuğunda kriz tedavi yöntemi yerine pıhtının özel birtakım ilaçlar var tekniklerle ortadan kaldırılmasıdır. Bunlar pıhtıyı eritici lan yöntemlerdir. Bu sayede pıhtıyı eritildiğinde bacaktaki toplar damar kan akımındaki normale döndürülebilir.
Eğer bu tedavi başarısız olmuş ya da denenmemişse, bu tedavi yöntemini yitirmişse hasta yapılması gereken şey tıkalı damarların yıllar sonra tekrar açılmasıdır. Bunun için günümüzde özellikle son 10 yıldır giderek artan oranda kullanılan ve ülkemizde ilk kez tarafımızdan başlatılmış olan toplar damar tıkanıklıklarını stapter ile açılması uygulanması son derece başarılı bir yöntemdir. Hastanın kasıklarından ilerletilen toplar damarlarının içerisine ilerlenir ve toplar damarlarının içerisine stent yerleştirilerek toplar damarlarının önündeki kan akımını engelleyen unsur ortadan kaldırılır ve bu sayede hastaların şikayetlerinde çok büyük oranda hemen hemen tama yakın oranda bir rahatlama sağlanır. Günümüzde toplar damar tıkanıklığı tedavisinde en etkili yöntem budur.
Toplardamar tıkanıklıkları günümüzde ciddi ölçüde hastaların yaşam kalitelerini bozan ve hayatını tehlikeye atan sorunlardan biridir. Genellikle problem toplar damar içerisinde pıhtı oluşumundan kaynaklanır. Bu olay tıp da ventrombozu olarak bilinmektedir. Bu rakam toplar damar içerisinde oluşan pıhtı bacakta şişme, ağrı, morarmaya neden olmakta bununla beraber eğer pıhtı bulunduğu yerden koparsa akciğere gidip akciğerde emboliye neden olabilmektedir, bu durum bazen öldürücü olabilir. Bu yüzden bu durumun tedavisinde kanı sulandıran ilaçlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Çok kessephani türü ilaçlarla tedaviye başlanıp coumadın isimli bir hapla çoğu kez 3 ile 6 ay süresince tedaviye devam edilir. Bununla beraber hastalar varis çorabı kullanırlar. Bu tedavideki temel amaç pıhtının büyümesini engellemek, akciğerlere akmasını engellemek, pıhtının tekrar oluşumunu engellemektir. Çoğu kez hastaların bacaklarındaki durum bu tedavi ile tam olarak düzelmez.
Hastalar aylarca bacaklarındaki rahatsızlıktan yakınmaya devam ederler veya bu hastaları yıllar sonra gördüğümüz zaman hastaların bir daha hiç normale dönmediğini bacaklarında şişlik, ağrı daha sonra birçok varis oluşumu, renk değişimi ve bazen de yaralar karakteristler. Venos ülser veya toplar damar yetmezliği oluştuğunu görmekteyiz. Bu nedenle günümüzdeki toplar damarın tıkanıklığı tedavisinde değişiklikler oluşturur bunlardan biriyse toplar damarın içerisine yerleştirilmiş olan kateter ile doğrudan pıhtıya yeten ilaçların verilmesidir. Bu ilaçlar pıhtının yenilmesine ve damarın açılmasını sağlamakta. Bu sayede hastalar çok kısa sürede rahatlayabilmektedirler. Dahası bu tedavide hastalarda daha sonra görülebilecek toplar damar yetmezliği de engellenebilmektedir.
Ancak bu tedavi şansını kaybetmiş olan hastalar, yapılamamış olan hastalarda yıllar sonra toplar damar yetmezliği belirtileri görüldüğünde çoğu kez hastalar klasik olarak ilaçlar veya varis çorapları ile tedavi edilmeye çalışılırlar. Bu tedavi çoğu kez yetersizdir. Hastaların yaşamını önemli ölçüde zora sokabilmektedir. Bu hastalar için tedavi seçeneği günümüzde tıkalı olan damarların balon veya stant ile açılmasıdır. Çoğu kez kasıktan yapılan bu girişimde damar içerisinde katiterler yardımıyla stant yerleştirilmekte, damar açılabilmekte. Bu sayede hastaların şişlik, ağrı, morarma renk değişikliği ve hayatlarında yaralarla ilgili şikayetleri büyük ölçüde düzelebilmektedir. Dahası hastaların şikayetlerinin tekrar ortaya çıkabilmesi oranını da engellemektedir.
Balon uygun olmadığı ya da çok daha uzun tıkanıklıklarının söz konusu olduğu durumlarda stentlerin kullanılması bazen yapay damarla kaplı olan stentlerin kullanılıyor olması aslında tıkalı olan damarların açılmasına bu sayede herhangi bir engelle karşılaşmamadan çok rahat bir şekilde yürüyerek hastanın hayatını sürdürmesine yardımcı olabilecektir. Bu nedenle tıkalı olan damarın açılması, hastanın yaşam kalitesini artıracak en önemli tedavi seçeneğidir. Bu tür tedavi yöntemleri eğer uygun değilse ve hasta da ağrıdan çok fazla yakınıyor ise yürüme mesafeleri çok kısa mesafelere düşmüşse böyle durumlarda baypas cerrahisi de bir diğer önemli tedavi yöntemidir.
Bununla beraber hastalardaki bu tür tedavileri uyguladıktan sonra şeker hastalığı gibi kolesterol yüksekliği gibi veya sigara gibi bu tür etmenleri ortadan kaldırılacak diğer uygulamaları yapıyor olmaları, doktorların önermiş oldukları ilaçları kullanıyor olmaları tıkalı damarların açılmış olmasını ve açık kalmasına bu sayede hastaların yaşam kalitesinde bir sorunla karşılaşmadan devam etmelerine yardımcı olmaktadır.
Damar tıkanıklığı oluşumundaki en yaygın neden damar sertliğidir. Bacaklara giden kan miktarında önemli bir ölçüde azalmaya neden olur. Azalmış olan bu kan miktarı bacağın ihtiyacını karşılamakta çoğu kez yeterli iken kişinin yürümesi, koşması ya da merdiven çıkması gibi bacağın kan durumu arttığı durumlarda ise azalmış bu kan akımı bacağın ihtiyacını karşılamada yeterli olmaz. Böyle durumlarda hastanın aleyhine kan sunulamadığı için ağrı başlar.
Hastalar genellikle orta yaşın üstünde bazen şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, tansiyon ve sigara gibi birtakım etkenleri tanımlayan hastalardır. Bu işler belirli bir mesafe yürüdükten sonra bacakta kasılma tarzı ağrıdan yakınırlar. Ağrı nedeniyle hastalar belli bir mesafe gittikten sonra durmak zorunda kalabilirler. Ancak birkaç dakikalık dinlenmeyle ağrılar tamamen ortadan kaybolabilir ve hasa tekrardan yürümeye başlayabilir.
Hasta yürüdükten bir süre sonra ağrı tekrar oluşur. Bu sayede hasta gideceği mesafeyi 200 metrelik aralıklarla 200 metre yürüyüp dinlenip 200 metre yürüyüp dinlenip bu şekilde yürümek zorunda kalabilir. Böyle bir durumun tedavisinde en etkin tedavi yöntemin tıkalı ola damarın açılmasıdır. Her ne kadar ilaç tedavisi de bu tür tedavinin en önemli basamağını oluşturmakla beraber tıkalı damarı açmak hastanın şikayetten kurtaracak olan ve hastanın bacağını koruyabilecek olan en etkin tedavi yöntemidir. Böyle bir tedavide en klasik tedavi yöntemi tıkalı damarların balon veya stent kullanarak açılmasıdır. Günümüzde özellikle ilaçlı balonları damar tıkanıklıklarında en etkili yöntem olduğu ortaya çıkmıştır.