Varis Tedavisinde Cerrahi Seçenekler

Varis Tedavisinde Cerrahi Seçenekler

Varis Tedavisinde Cerrahi Seçenekler

Varis Nedir?

Varis, toplardamar genişlemesi sonucu mavi renkte, genişlemiş ve kıvrımlı yapıdaki damarların deri altından görülebilir hale gelmesi durumudur.

Toplardamarlar içerisinde kanın geri kaçmasına engel olan kapakçıklar bulunmakta ve bu yapılar kan akışının doğru şekilde gerçekleşmesini sağlamaktadır. Varis, damarların içerisinde bulunan bu kapakçıkların işlevlerini yerine getirememesi ve kanın geri kaçmasına engel olamaması durumunda ortaya çıkmaktadır. Damar kapakçıkları tarafından engellenemeyen ve geri kaçan kan, damarlarda göllenmekte, zamanla damarların genişlemesine ve kıvrımlaşmasına sebep olmaktadır. Deri altından görülebilen kıvrımlı ve genişlemiş yapıdaki damarlar varis adını almaktadır.

Varis, ortaya çıktığı ilk yıllarda daha çok estetik kaygılar oluştursa da zamanla ağrıya sebep olabilmektedir. Başlangıçta damarların genişlemesinin bir sonucu olarak şişlikler ortaya çıksa da, varis bulgularının artmasıyla birlikte büyük damar paketleri ve damar çatlamaları oluşabilmektedir. Varis, günümüz yaşam koşulları ve şartları içerisinde, toplumun yaklaşık yarısında gözlemlenebilen bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırmalar doğrultusunda, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğü tespit edilen varis, özellikle yaşın ilerlemesiyle artış göstermektedir.

Varis Başlangıcı, Nedenleri ve Belirtileri

Varis, toplardamarlardaki kapakçıklarda oluşan fonksiyon bozuklukları sonucu, sağlıklı şekilde kalbe taşınamayan kanın damarlarda göllenerek basınç artışına sebep olmasıdır. Varis, yani damarlardaki basınç artışı sonucu venöz (toplardamar) yetmezlik durumu ortaya çıkmaktadır. Bacaklardaki yüzeysel venlerde ortaya çıkan yetmezlik hali, kılcal damarlarda belirginleşmeye ve ciltte kabarık damar yapılanmalarına sebep olmaktadır. Başlangıç aşamalarında sadece kozmetik kaygılar oluşturan varis, ilerleyen aşamalarda bacaklarda şişlik ve renk değişikliği yanında, derin venlerde pıhtılaşma oluşumuna ve akciğere pıhtı atma gibi hayati sorunlara sebep olabilmektedir.

Varis, temel olarak uzun süre ayakta kalma ve hareketsiz yaşam gibi nedenlerle ortaya çıkmaktadır. Varisin ortaya çıkmasında en önemli etken ise, genetiktir yada kalıtımdır Genetik olarak yatkınlığı bulunan, damarları daha ince, zayıf ve kolay genişleyebilen yapıda olan kişilerde varis oluşma riski daha da artmaktadır. Bununla beraber, varis sigara kullanımı, obezite, gebelik, yüksek tansiyon etkisiyle de ortaya çıkabilmektedir. İleri yaş, hem kadın hem de erkekte varis oluşumunu tetikleyen ve daha sık ortaya çıkmasına sebep olan bir faktördür.

Varisin belli başlı belirtilerini ise şu şekilde sıralayabilmekteyiz;

  • Ağrı
  • Kaşınma
  • Bacaklarda şişlik ve uyuşukluk
  • Bacaklarda gözlemlenen mavi ve mor şişlikler
  • Bacaklarda ağırlık hissi

Varis Tedavisi

Varis, ortaya çıkan belirtileri doğrultusunda ilerlemesi yavaşlatılabilecek bir durumdur. Öncelikle kilo vermek, sigarayı bırakmak, spor yapmak temelinden hareket ederek yaşam tarzının değiştirilmesi varis gelişimini yavaşlatmakta ve pek çok fayda sağlamaktadır. Ancak oluşan venöz yetmezliğin cerrahi müdahaleyi gerekli kılacak boyutlara ulaşması durumunda, çeşitli cerrahi müdahaleler gerçekleştirilerek başarılı sonuçlar sağlanabilmektedir.

Varis Tedavisinde Cerrahi Seçenekler Nelerdir?

Bacaklarda varis oluşumunun en sık rastlanan sebebi, yüzeysel sistemde bulunan “büyük safen ven” ve “küçük safen ven” adı verilen damar kapaklarının fonksiyonlarını sağlıklı şekilde yerine getirememesidir. Varis tedavisinde uygulanan cerrahi müdahalelerde amaç, bu kapakçık bölgelerinde meydana gelen kaçağı engellemek ve genişleme meydana gelen damarı devre dışı bırakmaktadır.

Açık Damar Cerrahisi ile Varis Tedavisi

Açık ya da klasik ameliyat olarak da adlandırılan açık damar cerrahisi yöntemi, yeni geliştirilen yöntemler sebebiyle pek fazla tercih edilmemeye başlanmıştır. Açık damar cerrahisi, çok ileri boyutlara ulaşmış olan varis durumlarında uygulanmaktadır.

Açık damar cerrahisi yönteminde, kasık ve diz hizası ya da bilek hizasından kesi yapılmakta, varise sebep olan bileşkeler damar dallarından bağlanarak yerinden ayrılmaktadır. Damar içerisinden bir tel gönderilmekte ve bu tel yardımıyla hasta damar tel etrafına bağlanarak çekilip çıkartılmaktadır.. Ancak günümüzde uygulanan varis ameliyatları geçmişe kıyasla çok daha küçük kesilerle, daha hafif anestezi yöntemleri ile ve çok daha kesin ve hedefe yönelik tekniklerle yapılmakta ve hastaların normal hayatların dönme süreleri kısalmaktadır. Genel anestezi uygulanarak gerçekleştirilen bu yöntem yavaş yavaş yerini kapalı modern tekniklere bırakmaktadır. 

Ameliyatsız Varis Tedavisi

Yaşanan teknolojik gelişmeler sonucu, varislerden kurtulmanın daha konforlu yöntemleri geliştirilmiştir, bu yöntemlerden biri olarak karşımıza kapalı cerrahi tedavi yada ameliyatsız varis tedavisi çıkmaktadır. Bu yöntem sırasında, yüzeysel sedasyon ya da lokal anestezi uygulanabilmektedir.

Genel anestezi uygulanmadan gerçekleştirilen cerrahi yöntem sırasında, diz altı ya da üstü mesafesinden iğne yardımıyla venin içerisine bir kateter gönderilmekte ve böylece kesi oluşturulmadan, kansız ve dikişsiz şekilde hasta damar kapatılabilmektedir. Uygulama sırasında ultrasonografi yardımı alınmaktadır.

Mini Flebektomi Yöntemiyle Varis Tedavisi

Mini flebektomi, diğer adıyla küçük bir cerrahi girişimle varisli damarın çıkarılmasıdır.

Varisli damarlar , küçük bir cerrahi girişimle çıkarılmaktadır. Mini flebektomi yöntemi, genellikle endovenöz radyofrekans ablasyon yada lazer uygulaması sonrası, kalan varislerin çıkarılması amacıyla gerçekleştirilmektedir.