Variste Radyofrekans (RF) Yöntemi
Genellikle bacaklarda bulunan toplardamarların yetmezliği durumunda açığa çıkan varis problemi; günümüzde farklı yöntemler ile tedavi edilebilmektedir. Bu yöntemlerden son yıllarda en sık başvurulanlardan biri ise radyofrekans yöntemidir.
Toplardamarların kapakçıklarının bozulması ya da damar yetmezlikleri sonucunda dolaşım sistemine dahil olması gereken kan geri kaçmaktadır. Günlük yaşamda pek çok şikayete neden olan varis problemine neden olan damarın tahrip edilerek işlevsiz hale getirilmesi ya da çıkarılması gerekmektedir. Uzun yıllar cerrahi yöntemler ile çıkarılarak tedavi edilebilen variste; iyileşme süreci uzun sürmektedir. Ameliyatsız yöntemlere oranda çok daha konforsuz bir yöntem olan varis ameliyatı; gerek hastalar gerekse de doktorlar açısından zor bir süreç gerektirmektedir.
Radyofekans yöntemi ise varisli damarın yüksek ısı sayersinde yakılması (dağlanması) sağlanarak etkisiz ve işlevsiz hale getirilmesini amaçlamaktadır.
Yüksek enerjili radyo dalgalarının kateter yardımı ile damar içerisine verilerek yakılması prensibine dayanan radyofrekans yönteminde; damar ısınmakta, büzüşmekte ve sonucunda kapanmaktadır. Kapanan damar ise işlevsiz hale gelmekte ve yıllar içerisinde küçülerek yok olmaktadır.
Reflü probleminin yaşandığı toplardamarda uygulanan tedavi yöntemleri ile varisli damarın işlevsiz hale getirilmesi ve kullanılmış kanın dolaşım sistemine dahil olması için başka bir toplardamara aktarılması gerçekleştirilmektedir. Geleneksel varis tedavisi ameliyat seçeneği olmakla birlikte son yıllarda oldukça konforlu bir süreç sağlayan ve başarılı sonuçlara ulaşılan radyofrekans yöntemine de başvurulmaktadır.
Radyofrekans uygulaması günübirlik bir tedavi yöntemidir. Lokal ya da genel anestezi altında uygulana tedavi sornasında hasta aynı gün eve gönderilebilmektedir. Radyofrekans tedavisinin uygulama aşamaları aşağıdaki şekilde gerçekleştirilmektedir;
Yetmezlikli damarın tespit edilebilmesi için hasta ayakta iken renkli Doppler ultrasonografi yönteminden yararlanılarak yetmezlikli damar işaretlenmektedir. Tedavinin kusursuz bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için işaretleme işleminin tedaviyi uygulayacak doktor tarafından yapılması gerekmektedir.
İşaretleme sonucunda kateterin yerleştirilmesi ve damar içerisinde iletilme noktaları nitelikli bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir. Radyofrekans yönteminin yanı sıra miniflebektomi yöntemi ile damar çıkarılması işlemi de yapılabilmektedir.
Renkli Doppler ultrasonografi yöntemi ile gözle görülemeyen damar da işaretlenerek tedavi planlamasına dahil edilebilmektedir. Bu sayede varis probleminin nüks etme riski ortadan kaldırılabilmektedir.
Radyofrekans yöntemi sırasında damar içerisine yerleştirilen kateter lokal anestezi altında diz hizasından girilerek gerçekleştirilmektedir. Uygulama alanı dışında kalan bölgelerin ısıdan zarar görmemesi adına kateter yerleştirme işlemi sonrasında tekrar anestezi uygulanmaktadır.
Radyofrekans enerjisi ultrasonografi eşliğinde damar içerisine verilmektedir. Damarın ısı sayesinde yanması ve büzülerek küçülmesi sağlanmaktadır. Birkaç dakika süren bu işlem sonrasında hastanın bacağı nbandaj ile sarılmakta ya da varis çorabı giydirilmektedir.
Radyofrekans tedavisi sonrasında uygulama alanı özel bandaj ile sarılmakta ya da varis çorabı giydirilmektedir. Yoğun oranda ağrı hissedilmese bile yürüyüş sırasında çekilme hissi duyulabilmektedir. Uygulama sonrasında hastanın yürümeye başlaması beklenmektedir. Güne en az 30 dakika yürünmesi iyileşme sürecinde önemli rol oynamaktadır. Radyofrekans tedavisi sonrasında ertesi gün iş yaşamına dönülebilmektedir.
Tedavi sornası kontrol sürecinde ultrason ile değerlendirme gerçekleştirilmektedir. Bu süreçte damarın kapatılıp kapatılamadığı incelenmektedir
Radyofrekans yönteminin oldukça az yan etkisi bulunmaktadır. Bu yan etkiler ağrı, yanma, ödem ya da gerginlik hissidir ve birkaç hafta içerisinde kendiliğinden geçmektedir. Çok nadir yaşanan diğer yan etkiler ise aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır.